Sonsuza Dek Senin (Kısa Film)

Sinopsis:

Sevdiği adamı kaybetmiş bir kadın, Onu rüyalarında, okuduğu kitaplarda, yazdığı şiirlerde arar.
Özel gün ve saat dilimlerinde, evrenle arasındaki tüm kapıların açılıp, yarım kalan sevgisine, onun ardından kimsede bulamadığı
gerçek dostluğuna buradan ulaşabileceğine inanır.

Tretman:

Sahne 1 / Gece / İç / Salon

02.02.2019 gecesi dışarıda yağmur, gökgürültüsü vardır.
Salonda kanapede bir kadın “Sonsuza Dek Senin” kitabını okurken uyuya kalmıştır.
Rüyasında ölen kocasını görür ve gökgürültüsü ile uyanır.

Sahne 2 / Gece / İç / Salon

03.03.2019 gecesi kadın kocasına yazdığı şiiri okurken uykuya dalmıştır.
Saatin 03:00 te 3 kez vurması ile uyanır.
Ve de telefonun 03:03 te çalması ile irkilir.
Çekinerek ahizeyi kaldırır, hiçbirşey diyemez, nutku tutulmuştur.
Telefondan ses gelmez. Telefonun kapanması ile adeta çöker, ve gözleri yerde duran
“Sonsuza Dek Senin ” şiirine takılır. Kocası için yazdığı…

Didaskalya:

İçerisi loştur. Elinde kitap, gözünde gözlükle uykuya dalmış,
60 yaşlarında bir kadın kanepede uyumaktadır. Başucundaki lambader,
sehpa üzerindeki abajur, nişin içindeki lamba etrafı aydınlatmaktadır.

(Yağmurun sesi …

Dış ses şiir okumaktadır …)

Kamera, nişin içindeki kadınla adamın fotoğrafına gider,
hemen önündeki saat 00:00 göstermektedir,
oradan sehpa üzerinde 4 cildi üst üste duran Tanrı ile Sohbet kitaplarına kayar.
Kamera, elinde “Sonsuza Dek Senin” kitabı ile uykuya dalmiş kadına yönelir.

---

---

Saat 02:02

(Tam bu anda gök gürler. Yağmur sesi hala devam…)
Gökgürültüsü ile salondaki abajurlar sıra ile yanarlar. Kadın uyumaktadır.
Pencereden içeriye bir adam silueti girer. Adam kadının ayak ucuna gider ve ayağına dokunur.
Kadın uykusunda tebessüm eder.

---

---

(Gök gürültüsü… Saatin tik takları…)

Lambalar söner, siluet kaybolur, elindeki kitap yere düşer,
kadın uyanır. Ayaklarını oynatır, başını kaldırıp ayaklarına bakar.
Başını yastığa koyduktan sonra nişte duran kocası ile çekilmiş fotoğrafına bakar.

---

03.03.2019 gecesi;

(Dış ses şiir okumaya devam eder.)
Gece lambasının tavanda ve duvarlarda oluşturduğu yıldızlar, saatin tik takları ile
sessizliğe ayrı bir anlam katmaktadır. Kamera tavandaki yıldızlardan kadına,
elindeki şiire yönelir.
Salondaki saat tam 03:00 da, 3 kez vurunca kadın uyanır elindeki kağıt yere düşer.
Kadın oturur, ellerini başına alır.
Tam bu sırada sehpanın üzerinde duran kırmızı telefon çalar, saat 03:03.
Şaşırır, bu telefon uzun zamandır çalmamıştır, yerinden fırlar, ahizeyi yavaşça alır,
nutku tutulur alo diyemez, karşı taraftan da ses gelmez.
Telefonun kapanma sesini duyunca adeta çöker.
Telefon elinden kayar.
Gözleri yerde duran, kocasına yazmış olduğu şiire takılır.