Gerçekten aptal sarışın mıydı?
1926 yılında Los Angeles ‘ta doğdu. Asıl adı Norma Jean. Çocukluğu yetimhane ve koruyucu aile yanında geçti. Annesi akıl hastanesinde ve yakın akrabalarının psikolojik sorunları vardı.
16 yaşında da ilk evliliğini yaptı çünkü yetimhaneden kurtulmak istiyordu.
İlk defa 18 yaşında ”Pin-up Kızı” olarak fark edildi.
Mankenlik ve magazin dergilerinde fotoğraf çekimlerinin yanı sıra, Twentieth Century -Fox Film şirketi ile sözleşme imzalayarak küçük rollerde oyunculuğa başladı.
20th Century Fox’un yöneticisi, ismini Marilyn olarak değiştirdi. Norma Jean, anneannesinin ismi olan Monroe yu da soyadı olarak kullanmak istedi. Kulağa hoş gelmişti, kabul gördü.
Aptal sarışın rollerinde yer alsa da, çok nahif bir yapısı vardı, kibardı, bazılarına göre IQ su yüksekti (168)
Mazoşist olduğu söyleniyordu.
İyi bir oyuncu olmak için kendini sürekli geliştirdi, dersler aldı. Niagara, Erkekler Sarışınları Sever, Bazıları Sıcak Sever akla gelen filmleridir.
En iyi kadın oyuncu dalında 1959 da Altın Küre ödülünü kazandı.
Arthur Miller ile olan ikinci evliliğini de yürütemedi ve boşandı
Fotoğrafçı arkadaşı ile kendi prodüksiyon şirketini kurdu. ”Marilyn Monroe Productions”
36 yaşında aşırı dozda uyku ilacı alarak hayatına son verdi. Geride birçok soru işaretleri bıraktı.
Ölümünün arkasında yatan neydi?
Marilyn, Kennedy Kardeşleri çok önceden tanıyordu. Kennedyler, o zamanlar ünlü değillerdi. Baba parası yiyen, zengin, eğlence düşkünü gençlerdi. Bir çok partide Monroe ile birlikte olmuşlardı.
John Kennedy Başkan ve kardeşi Robert Kennedy Adalet Bakanı olunca da ilişkileri devam etti.
Kennedyler’in sendika başkanı Jimmy Hoffa ile aralarında ihtilaf vardı. Hoffa, özel dedektif tutarak, Kennedylerle Marilyn’in ilişkisini kanıtlamak istedi. Marilyn’nin evine dinleme cihazları yerleştirtti. Bunları Kennedyler aleyhine kullanacaktı.
O dönem ABD ve Sovyetler Birliği arasında soğuk savaş devam ediyordu. (ABD’nin İtalya ve Türkiye ye, SSCB’nin Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirdikleri dönemdi. Dünyanın nükleer savaş tehdidi altında olduğu yıllar 1962. Sonunda füzeler sökülerek olası bir 3. Dünya savaşının çıkması önlenmiştir.)
Amerikan Hükümeti Fidel Castro Rejimini devirmek istiyordu. Çünkü 1959 yılında Castro Amerika Birleşik Devletleri kontrolündeki Batista (Kübalı asker, diktatör, başkan) rejimini yıkarak iktidara gelmişti. Bunu hazmedemeyen ABD her fırsatta Castro rejimini yıkmayı denemiştir.
Yine bu dönemde; Küba’da Fidel Castro, Sovyetler Birliğine acil askeri yardım çağrısında bulunmuş, Sovyetler Birliği Küba’ya balistik füzeler göndermişti.
Kennedy Hükümeti de nükleer silah denemelerine sıcak bakıyor, Sovyetlerden geri kalmıyordu.
Monroe’nun eski eşi komünistti, Marilyn’i de etkilemişti ve onunda komünist olduğu söyleniyordu.
Marilyn bu arada komünist insanlarla görüşüyor, bu adamlarda Fidel Castro’nun adamları ile görüşüyorlardı.
Durum fark edilince, Kennedyler M.Monroe ile ilişkilerini kesme kararı aldılar. Bu kadının nükleer silah konusunda konuştuklarını duyabileceğini düşündüler.
Robert Kennedy, Marilyn’i arayarak ilişkilerinin bittiğini söyleyince, Marilyn yıkıldı, çok incindi. Hatta Beyaz Saray’ı arayarak John Kennedy’e kardeşi hakkında şikayette bulundu. İçki ve uyku hapları tek tesellisi oldu.
Ve kendisini aldatılmış hissetti. Çok fazla miktarda uyku hapı alarak kazara ya da bilerek hayatına son verdi.
Büyük bir çoğunluğun sandığı gibi aşk uğruna değildi ölümü, kandırıldığını hissettiği için ölümü göze almıştı. Bu ona çok ağır gelmişti.